Bir Yol Hikayesi Songtext
von Sultan Tunç
Bir Yol Hikayesi Songtext
(Ben gidersem, sazım sen kal dünyada)
(Hayali hatır et, beni unutma)
Merhaba, Trakya′dan çıktım yola
Herkesle kucaklaşıp, selam sağı soluma
Yiyip içirip koyuverdiler
"Hoşçakal Tunç, yine bekleriz" dediler
Çanakkale, Bursa demedim gezdim
Efeler diyarı Ege'ye geldim
Güneş batışı, Yörük Obası′nda konukladım
Koca paşalar gibi ağırlandım
Ateş başında rivayetler anlatıldı
Bütün manzara eskileri andırır
Sabah Yörük kızın düşüyle uyandım
Kimseyi kaldırmadan yine yoldaydım
Uzun ince yoldayım
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Gündüz, gece; gündüz, gece, oy
Denizden gelen rüzgar esti kuzeye
Alıp götürür beni Karadeniz'e
Yemyeşil ovalarında horon teptim
Fındık toplayan kızlarına eşlik ettim
Gün doğmuştu Sivas'a vardığımda
Uğradım Âşık Veysel′in mezarına
Sazı sözdü, Kırklar Cemi′nde
Hu çektim, semah döndüm candan ile
Sevgi, hoşgörü nedir bilmez idim
Mevlana'yı bile yüce saymaz idim
Yobazlık, bağnazlıktan çok uzak
Öğrendim Yunus Emre′yi okuyarak
Uzun ince yoldayım
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
İki kapılı bir handa yürüyorum
Gündüz, gece; gündüz, gece
Gündüz, gece, oy
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Gündüz, gece; gündüz, gece, oy
Denizden gelen rüzgar esti güneye
Hissedilir Toroslar'dan Akdeniz′e
Roman kahramanı Memed'imin izinde
Canlanır bi′ anda anılar içimde
Tarlalarda pamuk toplayan kızlar
Acı, dertli bin bir çeşit ağıtlar yakar
Yolculuk boyunca türküler yaka yaka
Eninde sonunda vardım Diyarbakır'a
Buranın insanları fakir fukara
Bölüşür seninle neyi var, neyi yoksa
Davul zurna eşliğinde halay çektim
Acı kebabını yiyip oh çektim
Uzun ince yoldayım
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
İki kapılı bir handa yürüyorum
Gündüz, gece; gündüz, gece
Gündüz, gece, oy
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Gündüz, gece; gündüz, gece, oy
(Hayali hatır et, beni unutma)
Merhaba, Trakya′dan çıktım yola
Herkesle kucaklaşıp, selam sağı soluma
Yiyip içirip koyuverdiler
"Hoşçakal Tunç, yine bekleriz" dediler
Çanakkale, Bursa demedim gezdim
Efeler diyarı Ege'ye geldim
Güneş batışı, Yörük Obası′nda konukladım
Koca paşalar gibi ağırlandım
Ateş başında rivayetler anlatıldı
Bütün manzara eskileri andırır
Sabah Yörük kızın düşüyle uyandım
Kimseyi kaldırmadan yine yoldaydım
Uzun ince yoldayım
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Gündüz, gece; gündüz, gece, oy
Denizden gelen rüzgar esti kuzeye
Alıp götürür beni Karadeniz'e
Yemyeşil ovalarında horon teptim
Fındık toplayan kızlarına eşlik ettim
Gün doğmuştu Sivas'a vardığımda
Uğradım Âşık Veysel′in mezarına
Sazı sözdü, Kırklar Cemi′nde
Hu çektim, semah döndüm candan ile
Sevgi, hoşgörü nedir bilmez idim
Mevlana'yı bile yüce saymaz idim
Yobazlık, bağnazlıktan çok uzak
Öğrendim Yunus Emre′yi okuyarak
Uzun ince yoldayım
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
İki kapılı bir handa yürüyorum
Gündüz, gece; gündüz, gece
Gündüz, gece, oy
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Gündüz, gece; gündüz, gece, oy
Denizden gelen rüzgar esti güneye
Hissedilir Toroslar'dan Akdeniz′e
Roman kahramanı Memed'imin izinde
Canlanır bi′ anda anılar içimde
Tarlalarda pamuk toplayan kızlar
Acı, dertli bin bir çeşit ağıtlar yakar
Yolculuk boyunca türküler yaka yaka
Eninde sonunda vardım Diyarbakır'a
Buranın insanları fakir fukara
Bölüşür seninle neyi var, neyi yoksa
Davul zurna eşliğinde halay çektim
Acı kebabını yiyip oh çektim
Uzun ince yoldayım
Gidiyorum gündüz, gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
İki kapılı bir handa yürüyorum
Gündüz, gece; gündüz, gece
Gündüz, gece, oy
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz, gece
Gündüz, gece; gündüz, gece, oy
Writer(s): Recep Tunc, Cem Buldak, Veysel Satiroglu Lyrics powered by www.musixmatch.com