Lupus Songtext
von Ağaçkakan
Lupus Songtext
Burası bir oda
Kirişler artsa bile zamanla
Edatla, sıfatla, gitarla ve penayla
Kahverengi kornişin darağacından sarkıyor sigara sarısı perde
Güneş giriyor ara sıra, ne ala
Küf kokan bir konserve, içinde salça tek hücreli
Yok edilmeyen koloni
Zamana bırakılan her şey büyürken, şişerken
Evren bile günden güne büyürken, büyürken
Tanırım artık metabolizmamı
Daha iyi değilsem iyileşir metastazım
Bir eve ait olmak o kadar bunaltır ki
Çıkıp dışarı, baştan aşağı boğulmak isterim canlı canlı
Kulağı dayayıp ankesörlü telefona
Soğuk ve mavi ahizenin uzak ve diğer ucundan
Gelen sesle gel, inan garipsemem
Fakat yine de koptu tel, ben hiçbir kuşa uç demem
Vicdanen reddediyorum
Saat altı civarı kahvaltı istemiyorum
Lalezarlar, ezildi tankla, yırtık bir parka çıktı içinden
Eşlik etmek istemiyorum, ben
Siste terhis; temiz, tekil ve sessiz
Türkçe hariç dört dilde boşver de yeterli
Teselli testleri tecelli eder takvimi
Kalabalıkta başlar insan etine perhiz
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Suratıma, galeyana açık açık siner mesafeler
Desem bir saniye, bedensi ruha takviye yapılmaz
Bu kadar damar, bu kadar dağılmış rubik küpü
Helyum tüpüyle gidip dalmayan nedir ki?
Olsa olsa parazit
Ses tellerime yapışmış notasız theremin
Usul usul hayata döndürürken beni
Eğer dokunmasaydın uyanabilirdim bile dedim
Günaydın
Pılımı pırtımı ve dahası palto, paspası, 6-4 anahtarı
Büyük boy çöp poşetlerinden bavullar düzüp
Sıkıca koli bandıyla bağlayıp
Düşürüyorum asansörü
En azından yirmi birinci yüzyılın lakait çeyreğinde
İhtiyatlı bahanelerle devrime
Manş′ı boğularak geçerken bir balıkçı sahilinde
İhtilalleriyle meşhur jakobenlere
Pabuç bırakmadım
Ben bu şehre bordo pardesü giyen kadın kadar yakışmadım
Bütün bildiklerim müsvette, elbette
Yine de geveze alter egoma burkay kadar bile yakışmadım, ne ala
Cebime sığarken gülümsemen
Rengi sarıya dönüş mütevazi pencerem
Burası bir oda
Kirişler zamanla özneyle, yüklemle biriktiler ara sıra
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Kirişler artsa bile zamanla
Edatla, sıfatla, gitarla ve penayla
Kahverengi kornişin darağacından sarkıyor sigara sarısı perde
Güneş giriyor ara sıra, ne ala
Küf kokan bir konserve, içinde salça tek hücreli
Yok edilmeyen koloni
Zamana bırakılan her şey büyürken, şişerken
Evren bile günden güne büyürken, büyürken
Tanırım artık metabolizmamı
Daha iyi değilsem iyileşir metastazım
Bir eve ait olmak o kadar bunaltır ki
Çıkıp dışarı, baştan aşağı boğulmak isterim canlı canlı
Kulağı dayayıp ankesörlü telefona
Soğuk ve mavi ahizenin uzak ve diğer ucundan
Gelen sesle gel, inan garipsemem
Fakat yine de koptu tel, ben hiçbir kuşa uç demem
Vicdanen reddediyorum
Saat altı civarı kahvaltı istemiyorum
Lalezarlar, ezildi tankla, yırtık bir parka çıktı içinden
Eşlik etmek istemiyorum, ben
Siste terhis; temiz, tekil ve sessiz
Türkçe hariç dört dilde boşver de yeterli
Teselli testleri tecelli eder takvimi
Kalabalıkta başlar insan etine perhiz
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Suratıma, galeyana açık açık siner mesafeler
Desem bir saniye, bedensi ruha takviye yapılmaz
Bu kadar damar, bu kadar dağılmış rubik küpü
Helyum tüpüyle gidip dalmayan nedir ki?
Olsa olsa parazit
Ses tellerime yapışmış notasız theremin
Usul usul hayata döndürürken beni
Eğer dokunmasaydın uyanabilirdim bile dedim
Günaydın
Pılımı pırtımı ve dahası palto, paspası, 6-4 anahtarı
Büyük boy çöp poşetlerinden bavullar düzüp
Sıkıca koli bandıyla bağlayıp
Düşürüyorum asansörü
En azından yirmi birinci yüzyılın lakait çeyreğinde
İhtiyatlı bahanelerle devrime
Manş′ı boğularak geçerken bir balıkçı sahilinde
İhtilalleriyle meşhur jakobenlere
Pabuç bırakmadım
Ben bu şehre bordo pardesü giyen kadın kadar yakışmadım
Bütün bildiklerim müsvette, elbette
Yine de geveze alter egoma burkay kadar bile yakışmadım, ne ala
Cebime sığarken gülümsemen
Rengi sarıya dönüş mütevazi pencerem
Burası bir oda
Kirişler zamanla özneyle, yüklemle biriktiler ara sıra
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Sıkboğaz birçok soru
Yetişmiyor kolum
Demek ki, tüketmen gerek yalnızca uçurumu
Ve velhasıl yere çakıldı tortusu
Bende miras kaldı lupus ve korkusu
Writer(s): Osman Burkay Yalniz Lyrics powered by www.musixmatch.com